Haber

Emine Erdoğan, “Asırlık Emanet Kızılay Tutsak Mektupları Sergisi” Bildirisinin açılışında konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, ecdadları gibi Gazze, Ukrayna, Kudüs, Yemen, Bağdat, Halep ve Şam’da akan kanın durdurulmasından başka bir amaçlarının olmadığını belirterek, tüm mazlumları bir arada gördüklerini ifade etti. dünyanın emaneti olarak kabul ediliyor ve kalıcı barışın tesisi için seferber oluyorlar. söylenmiş.

Emine Erdoğan, Milli Kütüphane Anadolu Salonu’nda düzenlenen “Yüzyılın Emanet Kızılay Esir Mektupları Sergisi”nin açılış programına katıldı.

Sergi vesilesiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde konuklarla bir araya gelmekten büyük mutluluk duyduğunu belirten Emine Erdoğan, her karış toprağı sahiplenilen, vatanını kurtaran bir milletin çocukları olarak Cumhuriyetin 100. yılını kutladı. kadınlı erkekli yedi güce karşı savaşarak işgalden sınır haline geldi.

Özgürlük ve bağımsızlık uğruna büyük bedeller ödemiş olmanın verdiği güvenle birlik ve beraberliklerini daha nice yüzyıllar boyunca sürdüreceklerini belirten Emine Erdoğan, daha uzun yıllar kahramanlığı ve adaletiyle anılan bir orduya sahip olmanın gururunu yaşadıklarını kaydetti. Mete Han’ın üzerinden 2 bin yıldan fazla zaman geçti.

“Türkiye’nin varlığı ve değeri her geçen gün daha iyi anlaşılıyor”

Emine Erdoğan, “Her şeye rağmen askerlerimizin savaşırken gözlemlediği hukuku barış içinde tesis edememiş devletlerle çevrili bir coğrafyada istikrar adası olarak varlığımızı sürdürüyoruz. Dolayısıyla gönül coğrafyamızda, Türkiye’nin varlığı ve değeri her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Bölgemizde barışı tesis edebiliriz.” “Bağımsızlık mücadelesi için seferber olduğumuz bir dönemde bu anlamlı sergiyle bize Kurtuluş Savaşı destanımızı hatırlatan Kızılay’a teşekkür ediyorum.” dedi.

Türk Kızılayı’nın 1868’den bu yana dünyanın her köşesine umut taşıdığını belirten Erdoğan, Kızılay’ın aslında “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Derneği” olarak kurulduğunu hatırlattı.

Emine Erdoğan, Kızılay’ın savaş yıllarında esir düşen asker ve sivillerin kimlik ve yerlerinin belirlenmesinden, beslenme ve sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar birçok hizmet sunduğunu belirtti.

“İsrail ordusu bir milleti tarihten silmeye çalışıyor”

Emine Erdoğan, ulaşım ve bağlantı imkanlarının çok kısıtlı olduğu bir çağda mektupların, umutların, el dikişli elbiselerin, kuru gıdaların ve paranın kıtalar arasında sahiplerine teslim edildiğine dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“21. yüzyılda insanlığın gözü önünde Gazze’nin tüm dünyayla iletişimi kesilmiş durumda. Hastaneler, ambulanslar, Kızılay ve Kızılhaç depoları, tapınaklar ve okullar hedef alınıyor. Sınırlarda yardım tırları bekletiliyor, Suyu ve elektriği kesiliyor, sahra hastanesine dönüştürdüğümüz alan hedef alınıyor, gemilerimizin kıyıya yanaşması ve tedavi hizmeti vermesi engelleniyor, dünyanın daha önce görmediği bir vahşet sergileniyor. Buna savaş demek bile mümkün değil. Yüksek teknolojiyle donatılmış İsrail ordusu, başta çocuklar olmak üzere sivillere sistematik saldırılar düzenleyerek bir milleti tarihten silmeye çalışıyor. Kitle imha silahları uluslararası hukuka aykırı olarak temizdir ” çocuklara yönelik. İnsanı insan yapan değerler kayboluyor. Uluslararası hukuk ihlal ediliyor.”

Şair Mehmet Akif’in “Bu alçak işgal aynı zamanda zulümdür” dizeleriyle ifade ettiği günlerin geride kaldığına dikkat çeken Emine Erdoğan, şunları söyledi:

“Bu süreçte atalarımız gibi bizim sorunumuz toprak değil. Bizim sorunumuz her zaman insan hakları ve onuru sorunu olmuştur. Fethedilen gönüllerin yıkılmaması, susmama ve acılarına seyirci kalmama sorunudur. Bizim derdimiz bu dünyadan zulme alkış tutarak mı, yoksa mazlumların yoldaşı olarak mı ayrılacağımızdır.Bizim de atalarımız gibi Gazze’de, Ukrayna’da, Kudüs’te, Yemen’de, Bağdat’ta, Halep’te, Şam’da akan kanı durdurmaktan başka amacımız yok.

Gazze’de, Yemen’de, Somali’de, Kudüs’te, Arakan’da olsun, hiçbir yerde mazlumların katledilmesini, çocuklara, kadınlara, yaşlılara kurşun ve bomba yağmasını tasvip etmiyoruz. Bu nedenle dünyanın tüm mazlumlarını emanet ediyoruz ve kalıcı barışın tesisi için seferber oluyoruz.”

Emine Erdoğan, salonda yakınları huzurunda bu şerefli rütbeyi kıyamete kadar taşıyacak olan şehitleri tüm millet adına saygı ve minnetle andığını belirterek, “Sakın yapmayın” dedi. Şehit olursam ağla anne.” Arkalarına bakmadan cepheye giden çocukları yetiştirirken, çocuklarını kaybettiklerinde “Vatan sağ olsun” dediler. Bunu söyleyebilecek tüm anne, baba ve gazileri saygıyla selamladı.

Emine Erdoğan, konuşmasının ardından ailelere, yakınlarının esaret altındayken yazdığı mektupları verdi.

Emine Erdoğan’a Cumhurbaşkanlığı İrtibat Lideri Fahrettin Altun ve Türk Kızılayı Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz da eşlik etti.

Altun ve Yılmaz daha sonra Emine Erdoğan’a günün anısına bir mektup sundu.

Açılış programının ardından Emine Erdoğan ve beraberindekiler sergiyi gezdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu