ATA İttifakı’nın 28 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu öncesi hangi adayı takviye edeceği merak konusu olurken, ittifakın ana bileşenlerinden Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. KRT TV canlı yayınında gündem. Özdağ, kimi destekleyeceğine ilkeler doğrultusunda karar vereceklerini söyledi.
Özdağ’ın açıklamaları şöyle:
Konuşmanın içeriği hakkında bilgi paylaşmam yanlış olmaz. Zafer Partisi’nin ortaya koyduğu bazı ilkeler vardır. Bu politik yaklaşımdan kaynaklanan sorularımız vardı. Bu soruların neredeyse tamamını Sayın Kılıçdaroğlu’na sorduk. O da cevap verdi. Heyetler olarak genel liderle baş başa uzun bir değerlendirme yapma fırsatı bulduk. Bu arada programdan sonra Sinan Bey ile buluşacağız. Bildiğim kadarıyla Erdoğan ile de görüştü. Biz her zaman bağlantılıyız.
“Türkiye DEĞİŞİMİ YAŞAMAK ZORUNDADIR”
Türkiye’nin bir değişim yaşaması gerekiyor. Bu prensipte bir değişiklik olmalıdır. Ne olursa olsun Erdoğan gitsin demek değil. Bu saray rejimi değişsin ama hatasız. Kalan molozları kaldıracak bir anlayış ve ekip olmalı. HDP, Yeşil Sol gelenek bizden her şey sorulacak dedi. Gerçekten istenmedi. Öte yandan iki ittifak oluştu. Biri HÜDA PAR, diğeri HDP ile ittifak yaptı. Oyları bölmedik. Bu demokrasi değil mi? Demokratsanız Türk milletini iki seçenek arasında bırakmazsınız. Sinan Ogan aday olmasaydı birinci basamakta Erdoğan kazanacaktı.
“OFİS KONUMU İÇİN PAZARLIK YAPMADIK”
“Bu bir pazarlık mı?” Sözü bize karşı manevi bir operasyon olarak kullandılar. Bence bu hiç adil değil. Millet İttifakını oluşturanlar aylarca pazarlık yaptı. Buna bir şey demeyenler yaptığımız pazarlıktan bahsediyor. HDP’ye ne verdiniz HÜDA PAR’a ne verdiniz? Onlara soruyoruz. Anayasanın ilk 4 maddesi bizim için değişmez. Öğe 66 değişmez. FETÖ ve PKK ile uğraşılacak. Sığınmacılar anavatanlarına gönderilecek. Pazarlığı yapıyoruz. Pozisyon için pazarlık yapmıyoruz. İlkelerimizi ortaya koyduk. Politikamızı başından beri bu ilkeler çerçevesinde yürütüyoruz. Sorumluluk alıyoruz. Özellikle çok uygun gördüğümüz konularda sorumluluk alıyoruz. Biz buna da hazırız. Ancak sorun, öncelikle politikalarımızın benimsenmesidir.
“İLTİCA MESELESİ BİZ OLMAMALIYIZ SİYASETE UĞRAMAZDI”
Yüzbinlerce mülteci bu ülkede oy kullandı. Afganistan doğumlu, Dubai’de yaşayan Türk vatandaşı, Türkiye’de seçimlerde oy kullandı. Uyarılarımıza rağmen gerekli hassasiyeti göremedik. Özetle mülteciler meselesi bizim meselemiz olmasaydı siyasete bulaşmazdı. Bunların topluma nasıl entegre edileceği tartışılacaktır. CHP ve muhalefet sığınmacılar konusunda çok geç kaldı.
“MİLLİ İTTİFAK’IN DAHA BÜYÜK OY ALACAĞINI DÜŞÜNÜYORDUM”
AK Parti bu seçimlerde başarılı olamadı. CHP de başarılı olamadı. Bu kadar şeytani bir güç olmasına rağmen yüzde 25’te kaldı. Tek başlarına almadılar. İYİ Parti, kuruluşundan 7 ay sonra girdiği seçimden 9.9 aldı. Şimdi tüm masraflara rağmen 9.7. CHP ve AK Parti’nin oylarında düşüş var. İYİ Parti ve Yeşil Sol’da da gerileme var. Benim tahminim Millet İttifakı’nın Meclis’te daha fazla oy alacağı yönündeydi.
“OYLARIN TÜMÜNÜ ALACAĞIMIZI İDDİA ETMİYORUM”
Toplum ikiye bölünmüştür. Kızgın ve birbirine düşman. Ait olduğun toplum HÜDA PAR’dan korkuyor. Öte yandan büyük bir HDP korkusu var. HDP yıllarca bu ülkeyi bölmeye çalıştı. Bakın bu seçimde belirleyici unsurlardan biri de buydu. Sınırdan asker arıyor ‘Oyumu size verdim’ diyor. ‘Millet İttifakı’na gidip HDP ile yan yana durursanız oy olmaz’ diyor. İzmirli oburu arıyor, ‘Cumhur İttifakı’na gitmeyin’ diyor. Bizim seçmenimiz sorgulayan bir seçmen. Mevcut örgüt partilerine hayır diyen bir seçmen. Ne yaparsak yapalım, elementler aracılığıyla yapacağız. Oyların hepsini taşıyacağız diye bir tez yapmıyorum. Seçmenimiz ile akıllı bir diyalog kurarak bir sonraki seçimde karşı tarafa oy verecek seçmenimizi daha ileriye taşıyabileceğimizi düşünüyorum. Türkiye seçimin sonucunu anladı. Zafer Partisi’ni anladı. Bu pazar seçim olsa 14 Mayıs’tan daha fazla oy alırdık.
“PARLAMENTO SİSTEMİNE DÖNÜŞ”
HDP ve HÜDA PAR tavizlerinden vazgeçmezlerse bu süreç ilerlemez. Parlamenter sisteme dönülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu iş sadece iki yıl sürer. İki yıl sonra tekrar genel seçimlere gideceğiz. Korkunç bir enkaz vardı. Yönetilemez. Kemal Bey’in cumhurbaşkanı olması halinde bunu başarması daha da zor olacaktır. İngiliz Milletler Topluluğu parlamentoda çoğunluğa sahiptir. 20 yıldır devletten uzak bir ekip gelecek, devleti tanımaya çalışacak, yıkımı tanımaya çalışacak. Bu yıkımı fark etmek kesinlikle biraz zaman alacaktır. AK Parti ‘Biz gitmeseydik böyle olmazdı’ diyecek. Türkiye bu ekonomik krizi daha uzun süre yaşayacak. Cumhur İttifakı mecliste bir kez kazanırsa, kimin sorumlu olduğunu biliyoruz. 21 yıl yapanın kucağında kalır. Yerel seçimlerde yine Türk halkı tarafından fiyatlandırılacaktır.”
